Göğüs Kütleniz ve Mamogramlarda Bu Ne Anlama Gelir?

 

Mamogramlar ve diğer testler göğüs kanserini nasıl tespit ediyor

rnMamogram ile göğüs kanseri  diğer görüntüleme tekniklerine göre, kadınlardan biyopsi almaya gerek kalmadan önceden farkedilebilir. Bu göğüs kanseri oranını düşüren kanıtlanmış tek testtir. Göğüs kanserini erken teşhis ettiğimizde , tedavi edip hastayı kurtarmak için yapılacak pek çok şey vardır.rnAma mamografinin de özellikle göğüs kütle yoğunluğu fazla olan kadınlar için bazı test gerektiren kısıtlamaları var.rnYoğun kütlenin nesi farklıdır? Kütle yoğunluğu ya da fibroglandular bağlar, özellikle kadınlarda tarayıcıda kansermiş gibi görünebilirler. Yani bu göğüs kanserini maskeleyerek görünmesini engelleyebileceği anlamına gelir.rnKadınların çoğunda bu kütle yoğunluğu normaldir, o nedenle ikinci defa mamografiye ya da başka testlere çağırıldığınızda korkmayın. Radyoloğun önlem olarak daha fazla test istemesi yaygındır.rnGöğüs kütle yoğunluğunuzu bilmek göğüs kanseri taraması yapılırken önemlidir. Kadınları bilgilendirmek için bazı ülkelerde mamografi sonrası kadınları bilgilendirmek üzere yasalar bulunur. Ama böyle bir ülkede yaşamıyor olsanız bile doktorunuzdan bu konuda bilgilendirme isteyebilirsiniz. Mamogramdan sonra her doktordan kütle yoğunluğunun bilgisi bulunur ve bunu sizinle paylaşabilir.rnUnutmayın ki hiçbir cihaz göğüs kanserini %100 tespit edemez dolayısıyla radyologlar başka yöntemler de kullanabilir.rnAşağıda bu kullanılan yöntemlerden bazılarını ve bunların iyi-kötü taraflarını bulabilirsiniz:rn1. Mamografi göğüsteki tümörler de dahil farklı kütleleri tespit etmek için x-ışınlarını kullanır. Mamografiyi uygulamak için göğüs iki şekilde sıkıştırılır. Yukarıdan aşağıya ve bir yandan diğerine. Bu sıkıştırma işlemi ile göğüsten görüntü alınır.rnTemel olarak, mamografi iki boyutlu bir nesneyi üç boyutlu bir nesneye dönüştürür. Meme yukarıdan ve aşağıdan sıkıştırıldığında üst memedeki bağlar alt memedeki bağların üstüne gelebilir. Bu durum orada bir kanser varmış gibi bir görüntü oluşmasına neden olabilir. Ya da daha önemlisi bu durum küçük kanserleri gizleyebilir. Sonuçlar ile ilgili herhangi bir soru işareti olduğunda radyolog daha ayrıntılı testler ister.rnrn2. 3 Boyutlu mamografi yeni bulunan bir teknolojidir. Bu görüntüleme normal mamografiye benzer ve görüntü almak için x-ışınlarını kullanır. Fakat 3 boyutlu mamografi sırasında ışınlar memenin pek çok açısından geçer. Teknoloji bu bilgiyi pek çok görüntü oluşturmak için kullanır.rnRadyolog aynı bir kitabın sayfalarını çevirir gibi pek çok tomosentez görüntüye bakarak standart mamografide görünmeyebilecek küçük kanserleri görmeye çalışır. Bu nedenle 3 boyutlu mamografi bağların üst üste gelme derecesini azaltarak radyoloğun küçük kütleleri daha iyi görmesini sağlar. Ancak bu yöntem henüz çok yaygın değildir.rnrn3. Meme MRI enjeksiyon yoluyla renkli bir sıvı ile damar içinden görüntü yaratır. Boya memedeki kan akışında oluşan farklılıkları saptamaya yarar. Teoriye göre meme kanserinden kan akışı normal bağlardan farklı tepki verir.rnrnAncak meme MRI ‘nda kansersiz hücreler bile meme kanseri gibi görünebilir. MRI oldukça hassastır ve pek çok şey bulabilir ama bulunan her şey kanser olmayabilir. Gereksiz biyopsilerden kaçınmak için MRI yalnızca mamografiye yardımcı olarak yüksek riskli durumlarda kullanılmalıdır.rnrn4. Meme ultrasonu meme dokularını muayene etmek için ses dalgalarını kullanır. Bu basınçlı dalgaların ne kadar dolaştığından ve dokular arasında nasıl yansıdığından görüntü elde eder. Meme ultrasonu radyoloğa memedeki katı kütleler ile kistleri ayırma şansı tanır. Ayrıca nadir de olsa ultrason ile mamogramda görünmeyen meme kanserleri de tespit edilebilir. Meme ultrasonu çok hassas olsada belirli değildir. Yani ultrasonda görünen her şey kanser olmayabilir. Hastanelerin pek çoğu bu gibi durumlardan doğabilecek gereksiz biyopsilerden kaçınmak için bu durumu önermez.rnrnMamografinin hassaslığı, belirleyiciliği ile de birleştiğinde hala göğüs kanserini tespit etmede kullanılan en yaygın yöntemdir.